cihannuma
31 Ekim 2010 Pazar
patlıcanlı bulgur pilavı
Annemin pişirdiği pirinç pilavını bembeyaz haliyle yemeyi seviyorum. Fakat kendim pişireceğim vakit; pirinç yada bulgur farketmiyor; illaki pilavımın rengarenk olmasını istiyorum. Bir sürü baharat, sebze vesaire, pilavın içinde olmayacaksa tencereye elimi bile süremiyorum. Hal böyle olunca bugün sebzeli bir pilav yapmak istedim ve portakal ağacı'na başvurdum öncelikle. Buradaki sebzeli pilavı kendimce modifiye ederek patlıcanlı bulgur pilavı ortaya çıktı.
Malzemeler:
1 adet kuru soğan
2-3 sivri biber
3-4 yemek kaşığı zeytinyağı
3 adet domates
2 büyük patlıcan
1 kase bulgur
2,5 kase kaynamış su
tuz, nane, kırmızı pul biber, karabiber, kuş üzümü, kimyon
Soğanları ve sivri biberleri zeytinyağında kavuruyoruz. Ardından, doğramış olduğumuz patlıcanları ve domatesleri tencereye ilave edip, 5 dakika pişiriyoruz. Kaynamış suyu da ekledikten sonra 5 dakika boyunca malzememizi pişiriyoruz. Son olarak yıkanmış bulguru ilave edip, tuzu ve baharatları da ekliyoruz. Suyunu çektikten sonra ocağı kapatıp, tencerenin kapağının altına kağıt havlu koyarak 5-10 dakika pilavımızı bekletiyoruz. Servise hazır...
14 Ekim 2010 Perşembe
karamelli patlamış mısır
Soğuk kış gecelerine adım adım yaklaştığımız şu zamanlarda favorim, patlamış mısır.. Acı biberlisi, kekik-nane ve bilimum baharatla tatlandırılmışı; çok tasvip etmesemde gıda boyasıyla pembe-mavi-yeşil gökkuşağı olanı.. Vee tabii ki karamellisi..1000 yılın buluşu karamel; bir sos bu kadar mı yakışır keke, pastaya, kahveye vee patlamış mısıra...
Karamelli patlamış mısırın birçok yapılış biçimi var. Ben biraz detaylı olanını seçtim. Fakat sonucun hoş olacağına inanıyorum... Evet kolları sıvadım!
1- İlk önce mısırı patlatıyoruz. İstenilen ölçüde mısır (1/3 yada 1/4 su bardağı 3-4 kişi için genellikle uygun oluyor) ve 2 çorba kaşığı ayçiçek yağını tencerede patlatıyoruz. Zeytin yağı yada fındık yağını denememenizi öneririm, tadı ağır oluyor..
2- Patlayan mısırları, bir tepsi yada borcama alıyoruz. (Altına fırın kağıdı sermenizi öneririm) Mısırların üzerine ufak ceviz ve fındık parçalarını ve hindistan cevizini serpiyoruz. Karıştırmaya gerek yok.
3- Dİğer yandan, başka bir tencereye 1 su bardağı toz şeker (esmer şekerle daha iyi sonuç alınıyor), 1 çorba kaşığı tereyağ, 1 tatlı kaşığı bal ve 2 çorba kaşığı suyu koyuyoruz. 8-10 dakika karıştırarak kaynatıyoruz. Ocağı kapattıktan sonra yarım tatlı kaşığı kabartma tozunu ve yarım tatlı kaşığı tarçını ilave edip karıştırıyoruz.
4- Elde ettiğimiz karameli önceden hazırladığımız mısırların üzerine döküp, 160 derecede önceden ısıtılmış fırında yaklaşık 40 dakika pişiriyoruz.
Daha sonra oda sıcaklığında servis yapıyoruz.
Servis önerisi: karamelli siyah çayla birlikte muhteşem olabilir.. :)
22 Eylül 2010 Çarşamba
hoşgeldin bıdık!
Teyze olmak güzel olduğu kadar -eğer bu işlerle ilginiz-alakanız ve birazcık olsun beceriniz varsa- meşakkatli de.. "Hoşgeldin bebek!" temalı aparatların hazırlanmasından bahsediyorum.. Yeğenim için 3 ay önce hazırladığım ve devamının muhtemelen geleceğini hissettiğim bebek şekerlerinin fotoğrafını aşağıda görebilirsiniz..
Bebek şekeri hazırlamanın bu kadar eğlenceli olabileceğini ben bile kestirememiştim en başta.. Şimdiyse bağımlılık yaptı diyebilirim :) Hatta günün birinde nikah şekerlerimi de kendim hazırlamayı düşünüyorum. -Bir ilke imza atacak olduğumu bile bile- Bu tarz şeyleri kendiniz tasarladığınızda hem farklı-orijinal şeyler yapabilme imkanı buluyorsunuz; hem de ciddi bir tasarruf oluyor.
Bebek gelir de lohusa şerbeti yapılmaz mı!! Bence cidden müthiş bir gelenek. Osmanlı menşeli şerbetler zaten başlı başına bir gurme kültürü oluşturabilir bence.. Lohusa şerbeti de bunlardan biri. Lezzetli, renk açısından çok albenili; bir de bunlar için güzel bir sunum hazırladığınızda ortaya gerçekten hoş bir görüntü çıkıyor.
Şerbet için hazırladığım bardakların dolu görünümünün fotoğrafını çekme fırsatım olmadı. Fakat kırmızı süslerle bezenmiş bardaklarda şerbetin görünümü oldukça hoştu..
Bu süsleri bardaklardan çıkardıktan sonra da peçetelik olarak kullanabilirsiniz..
Bebek şekeri hazırlamanın bu kadar eğlenceli olabileceğini ben bile kestirememiştim en başta.. Şimdiyse bağımlılık yaptı diyebilirim :) Hatta günün birinde nikah şekerlerimi de kendim hazırlamayı düşünüyorum. -Bir ilke imza atacak olduğumu bile bile- Bu tarz şeyleri kendiniz tasarladığınızda hem farklı-orijinal şeyler yapabilme imkanı buluyorsunuz; hem de ciddi bir tasarruf oluyor.
Bebek gelir de lohusa şerbeti yapılmaz mı!! Bence cidden müthiş bir gelenek. Osmanlı menşeli şerbetler zaten başlı başına bir gurme kültürü oluşturabilir bence.. Lohusa şerbeti de bunlardan biri. Lezzetli, renk açısından çok albenili; bir de bunlar için güzel bir sunum hazırladığınızda ortaya gerçekten hoş bir görüntü çıkıyor.
Şerbet için hazırladığım bardakların dolu görünümünün fotoğrafını çekme fırsatım olmadı. Fakat kırmızı süslerle bezenmiş bardaklarda şerbetin görünümü oldukça hoştu..
Bu süsleri bardaklardan çıkardıktan sonra da peçetelik olarak kullanabilirsiniz..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)